105 FİL (Büyük burunlular) 106 KUREYŞ (Seçkin sınıf)

İnsanla görünen O İlah adına,

1. Görmedin mi rabbinin fil sahiplerine (büyük burunlulara) neler ettiğini,

("Enf": Burun, insan burnu. "Hurtum": Fil burnu, hortum.

Kuran insan burnu için kısası anlattığı Maide 5/45 ayetinde Enf kelimesini kullanır. Ancak büyüklenen büyük burunluları anlattığı Kalem 68/16 ayetinde Hurtum kelimesini kullanır. )

2. Boşa çıkarmadı mı tuzaklarını?

( Büyük burunlular o tuzağı Allah'a kurarlar. Bir yandan Allah'a inanıyor görünürler, diğer yandan Allah'ın kullarına ilahlaşırlar. )

3. Kuş (imanlı insan) sürüleri gönderdi üzerlerine,

("Tayr": Kuş, uçmak. "Bab": Kapı, sığınacak yer, Allah kapısı. "Ebab": Bir yere gitmek için hazır olmak. "Ebabil": Kuş sürüleri, birlikler, bölükler. ) 

4. Taşlaşmış çamur (taşlaşmış insan) atan,

("Termi": Rmy kökünden, atmak, atamak, amaçlamak, kasdetmek. "Hacer": Taş. "Hicar":Taşlar. "Siccil": Çamurun taşlaşmış hali, ateşte pişerek taş gibi olmuş tuğla, taşlaşmış insan Bakara 2/74. 

Kuranda kuş kelimesi içeren 19 adet ayet var. Bu ayetleri veriyorum;
Bakara 2/260, Al-i İmran 3/49, Maide 5/110, Enam 6/38, Yusuf 12/36, 41, Nahl 16/79, İsra 17/13, Enbiya 21/79, Hac 22/31, Nur 24/41, Neml 27/16, 17, 20, Sebe 34/10, Sad 38/19, Vakıa 56/21, Mülk 67/19, Fil 105/3. 

Bu ayetler önce tek tek, sonra mukayeseli olarak incelendiğinde şu sonuçlar çıkıyor.

- Kuşlar imanlı insanlardır. Al-i İmran 3/49, Maide 5/110, Yusuf 12/36, 41,
- Kuşların dinleri ve imanları farklı farklıdır. Bakara 2/260, Enam 6/38,
- Bütün kuşlar kendilerini gökte zannederler, oysa gökte değillerdir. Yerle göğün arasındaki boşlukta yaşarlar, yani inanmakla bilmek arasında boşluktadırlar. Nahl 16/79,
- Kıyamet günü her kuş kendi dininden sorguya çekilir. İsra 17/13,
- Her kuş kendi inandığı İlah'ı tespih eder. Enbiya 21/79, Nur 24/41,
- Kuşların imanı şirk koşmaktan farklı değildir. Hac 22/31,
- Kuşlar her dilden anlamazlar, onların kendilerine göre bir dili vardır, o dilden anlamayan onlarla anlaşamaz. Neml 27/16,
- Kuşlar gerektiğinde cinler ve imansız insanlarla birlikte ordularda asker olurlar. Neml 27/17,

"Bi hicaretin min siccil" Kuran'ın kalıplaştırdığı bir deyimdir. Bu benzetme Hud 11/82, Hicr 15/74 ve Zariyat 51/33 ayetlerinde de yapılır. Pişmiş çamurdan taşlar, çamurdan yaratılan ve kendi ateşi içinde pişen taşlaşmış insandır. 

Kuşlar kuş oldukları için ilahlaşan büyük burunlu insanları sevmezler ve Allah emrettiğinde şeytan taşlar gibi onları taşlarlar. Attıkları taşlar kendi nefisleridir, çünkü imansızlar kendi inkar ateşlerinde pişip taşlaştığı gibi onlar da kendi iman ateşlerinde pişip taşlaşmışlardır.  

Bu durum Türkçe'de, "iti ite kırdırmak" olarak tarif edilir ve Kuran şöyle der;

" De ki; Odur size yerden veya gökten bir bela göndermeye gücü yeten, ya da sizi birbirinize kırdırarak acılar tattıran. Bak, anlasınlar diye nasıl açıklıyoruz ayetleri. Enam 6/65."

" Zalimleri (nefsine uyanları) zalimlere (nefsine uyanlara) işte böyle yaklaştırırız. Enam 6/129." )

5. Onları biçilmiş ekine böyle çevirdi.

("Asf": Taze ekin yaprağı, ekini taze iken biçme, bir tarafa eğilme. "Mekul": Yenmiş, tüketilmiş, yiyecek. )

***

106 KUREYŞ (Seçkin sınıf)

İnsanla görünen O İlah adına,

1. Seçkin sınıfın rahatı için,

2. Kazanç yolları yaz kış açık tutulmuştu,

3. Şu halde onlar da şu evin rabbine (insanlığa) kulluk etseler ya,

4. Açlıktan ve her çeşit korkudan uzak tutuldukları için.

                       

***

( Bu meal araştırmacı Şerafettin Durmuş'a aittir. Araştırmalarında, Kureyş kelimesinin de tıpkı Ayşe gibi Aiş kökünden türediğini, rahat yaşayan, rahata erdirilen, gibi bir anlam taşıdığını yazıyordu.

“Kureyş” kelimesinin bir soyu tarif ettiği ve “seçilmiş, seçkin, korunan” anlamında olduğu hadislerde de anlatılır. Bu tanımı Kuran şöyle doğruluyor,

“Rabbim, bana inananları senin dokunulmaz evinin yanındaki bu çorak vadiye yerleştirdim ki sana inanmayı sürdürsünler. Rabbim, artık sen insanların gönlünü onlara ısındır ve sonuçlarından hepsini faydalandır. Umulur ki kıymetini bilirler. İbrahim 14/37”)   
  
***