İnsanla
görünen O İlah adına,
1. Ey
elçi, O İlah’ın helal ettiği bir şeyi eşlerinin gönlü olsun diye nasıl haram
edersin? O İlah merhametiyle kusurları örtendir,
2. O İlah
size yeminlerinizi çözmeyi emretti. O İlah sizi koruyandır, Odur bilgelerin alimi,
3. Elçi eşlerinden birine gizlice bir söz söylemiş, ancak o bu sözü saklamayıp başkasına haber vermişti. Ancak O İlah durumu açığa çıkarınca, elçi sözün fazlasından sakınarak ona bundan haberdar olduğunu söyledi. Eşi, bunu sana kim söyledi
deyince de; Her şeyden haberdar olan alim haber verdi, dedi,
( Bu ayetten çıkarılacak en önemli ders; En haklı ve en öfkeli olunan anlarda bile çok söz söylemekten kaçınmaktır. )
( Bu ayetten çıkarılacak en önemli ders; En haklı ve en öfkeli olunan anlarda bile çok söz söylemekten kaçınmaktır. )
4. Keşke
o ikisi bundan pişmanlık duyup O İlah'tan af dileseler, çünkü
kalpleri kıskançlığa sapmıştı. Eğer ona karşı birleşirseniz, bilesiniz ki O
İlah onun yardımcısıdır, Cebrail, iman eden içten kimseler ve melekler (ölümsüz bilgeler) de ona arka çıkarlar,
5. Eğer
sizi boşarsa belki de rabbi ona sizden daha iyi eşler verir, teslim olan,
iman eden, saygılı, itaatkâr, sabırlı dul veya bakire eşler,
( Belki siz biliyorsunuzdur ama yeni büyüyen genç nesiller için kısa bir bilgi vermek gerekir. Yukarıdaki ayetler Cebrail'in Dihye yerine bu defa Hz. Ömer'in suretine girdiği Hz. Muhammet ile ilgili kişisel bir olayı anlatır. Daha ayrıntılı bilgiye Mücadile suresinin altında ulaşabilirsiniz. )
6. Ey
iman edenler, kendinizi ve sevdiklerinizi insanlarla ve taş kesilen insanlarla yanan
ateşten koruyun. Onu O İlah’ın emrine karşı gelmeyen ve ne emredildiyse onu
yapan acımasız melekler (ölümsüz bilgeler) bekler,
7. Ey
kâfirler (kalp körleri) artık özür için çok geç, yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz
denilir,
8. Ey
iman edenler, O İlah’a tövbeniz kesin bilgiyle yapılan bir tövbe
olsun, umulur ki Rabbiniz böylelikle kusurlarınızı affedip örter ve altından nehirler akan cennetlere koyar. O gün O İlah elçisini ve
yanındaki iman edenleri utandırmayacaktır. Onlar kendi yaptıklarının ışığında yürürken;
Rabbimiz ışığımızı söndürme, bizi bağışla, çünkü senin her şeye gücün yeter
derler,
("Nasihat": Öğüt, tembih, tavsiye. "Nasih": Temiz kalple öğüt veren. "Nâsih": Örneklerle bilgi vererek öğüt veren. "Nasuh": Kesin bilgiyi göstererek nasihat eden.
İşin
iç yüzünü anlamadan yapılan tövbeler bozulabiliyor ve aynı suç tekrar
işlenebiliyor. Örneğin bir çocuğa ateş hakkında ne kadar bilgi verirseniz
verin, elini ona dokundurmadıkça tam olarak öğretemezsiniz. Atalarımız
bunu, "Bir musibet bin nasihatten iyidir." atasözüyle ifade ederler.
Kuran'ın bu ayetle aktardığı tavsiye, Kuran'daki bilgiyi iyi anlamamız,
anladığımız taktirde başımız belaya girmeden tehlikeyi görebileceğimiz
yönündedir.)
9. Ey
elçi, kâfirlere (kalp körlerine) ve ikiyüzlü sahtekârlara teslim olma, onlara sert davran.
Çünkü onların varacağı yer cehennemdir, ne kötü bir son,
10. O
İlah kâfirliğe (kalp körlüğüne) örnek olarak Nuh’un karısı ile Lut’un karısını gösterdi. Onlar
bu içten kullarımızın nikâhında iken ihanet ettiler de, O İlah’tan geleni onlar
bile savuşturamadı. Onlara denildi ki; Ateşe girenlerle beraber siz de girin,
11. O
İlah imana örnek olarak Firavunun karısını gösterdi. O; Rabbim bana cennette
bir ev yap, beni firavunun kötülüklerinden ve bu zalim (nefsine uyan) toplumdan kurtar
demişti,
12. Bir
de ırzı temiz İmran kızı Meryem’i ki, ona ruhumuzdan (ölümsüz nefesimizden) üflediğimizde rabbinin
kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti ve sessizce kalbinde gizlenene yalvaranlardan oldu.
( Meryem 19/19 ayetinde ayrıntılı bilgi bulabilirsiniz. )
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder