86 TARIK (Gece gelen)

İnsanla görünen O İlah adına,

1. Bak göğe (bilgeliğe) ve Tarık’a,

2. Tarık nedir bilir misin?

("Tarık": Gece gelen kimse, geceyle gelen, parlak sabah yıldızı. )

3. Karanlığı (cehaleti) delip geçen bir yıldız (peygamber),

("Necm": Belli vakit, belli vakitlerde yapılan iş ibadet, belli vakitlerde indirilen ayetler, belli vakitlerde görünen yıldız. "Sakıb": Parlayan, ışığıyla karanlığı delip geçen.

Gerek sözlükler, gerek Elmalılı tefsiri, gerekse Kuran’ın anlam akışı bu yıldızın bildiğimiz yıldız olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Ancak bu yıldızın ne olduğunu açıklayan başka kaynaklar da var. Onlardan biri Yeni Ahit'te Yuhanna'nın Vahiy Kitabıdır. 

“Ben İsa, kiliselerle ilgili bu tanıklığı sizlere iletsin diye meleğimi gönderdim. Davut'un kökü ve soyu Ben'im, parlak sabah yıldızı Ben'im. Yuhanna’nın vahiy kitabı 22/16”

Dört İncil ve mektuplar, MS 314 yılındaki İznik konsilinde 'Yeni Ahit' adı altında birleştirilmişti. Kuran ise MS 610 yılında okunup yazılmaya başlandı. Bu şu demek oluyor ki, Hristiyanlar yıldızın peygamberleri sembolize ettiğini Hz. Muhammet’ten en az 300 yıl önce zaten biliyorlarmış. 
Aynı bilgiyi Tevrat'ta da buluyoruz,

" Say. 24: 17 Yakup soyundan bir yıldız çıkacak, İsrail'den bir önder yükselecek. Moavlılar'ın alınlarını, Şetoğulları'nın başlarını ezecek." 

Dahası, Tevrat Asur ve Babil krallarını da yıldız olarak tanımlıyor, 

" Yşa. 14: 12 Ey parlak yıldız, seherin oğlu, Göklerden nasıl da düştün! Ey ulusları ezip geçen, Nasıl da yere yıkıldın..!"


Yıldız konusundaki en eski yazılı belge ise Sümer kil tabletleri. Sümerler Tanrı ve Kral isimlerinin yanına mutlaka bir yıldız işareti koyuyorlar. )

4. Hiç kimse yoktur ki üzerinde bir koruyanı olmasın,

( O koruyucu her insanın kendi kalbinde sakladığı O İlah'tır. )

5. İnsan neden yaratıldığına bir baksa ya,

6. Atılan bir sıvıdan yaratıldı,

7. Bel ile göğüs arasından çıkan,

8. Elbette onu döndürmeye gücü yeter,

( Kimin geri döndürdüğü aşağıda gelen 11. ayette açıklanıyor. )

9. Sırların ele alınacağı gün,

10. Ne gücü vardır ne yardımcısı,

11. Bak geri döndüren göğe (bilgeliğe),

("Rec": Geri döndürmek, geri döndürülmek, fayda, yağmur. )

12. Ve bak ayrışıp duran yere ki,

("Sad": Yarmak, yarılmak, ayrışmak, göstermek, açığa çıkarmak, kesmek, öldürmek.)

13. Şüphesiz Söz bir ayırıcıdır,

(Kavl": Söz. "Fasl": Çözülme, ayrılma, ayrılan bölümler. 

Kuran sürekli güzel sözlerle konuşmayı tavsiye eder, çünkü dünyadaki bu ayrım kıyamet günü ayrılacağımız yeri belirler. )

14. O (söz) boş bir saçmalık değil,

("Hezl": Boş laflar, saçmalama, uydurma, yalan. )

15. Onlar tuzak kuruyorlar,

16. Ben de bir tuzak kuruyorum,

17. Sen o kafirleri (kalp körlerini) biraz daha kendi hallerine bırak.

***


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder