78 NEBE (Haber)

İnsanla görünen O İlah adına,

1. Neyi soruşturuyorlar,

2. O büyük haberi mi?

3. Ki onlar, bu konuda farklı görüşteler,

4. Ama yakında bilecekler,

5. Evet, yakında bilecekler,

6. Yeryüzünü bir beşik yapmadık mı,

("Mihad": Beşik, döşek, döşeme. 

Bebeklerin döşeği beşik, büyüklerin döşeği yeryüzüdür. )

7. Ve dağlarını (alimlerini) dayanak?

("Evtad": Veted'in çoğulu, direkler, kazıklar, alimler. )

8. Ve sizi erkekli dişili yarattık,

("Zevc": Çift, iki şeyden meydana gelen, sınıf, cins, nevi, yapı, karı kocadan her biri. )

9. Uykunuzu baygınlık yaptık,

("Sübat": Uzun süren dinlenme, uzun baygınlık, dalgınlık, koma.
  
Aklıma çoban köpekleri geldi, ara ara kestirmek dışında gece gündüz uyumazlar. Kediler, kuşlar ve diğer hayvanlar da öyle. Hayatın gerçekliği dalgınlığı affetmiyor ve onlar bunu bizden iyi biliyorlar. )

10. Geceyi elbise (ilim, ahlak elbisesi),

11. Gündüzü geçim sebebi yaptık,

12. Üstünüzde yedi sağlam güç kurduk,

("Şedid": Sert, sıkı, sağlam, şiddetli. "Şidad": Şedidin çoğulu.

Dikkat ettiniz mi, ayet bu defa gök demiyor. O göklerin ne olduğunu anlatmak ister gibi, güç diyor. Dinler Tarihi bu yedi sağlam gücün eski toplumlarda yedi sosyal sınıf olduğunu gösteriyor; Askerler, Din adamları, Hekimler, Yapı ustaları, Hazinedarlar, Çiftçiler ve Çobanlar. Katı kurallarla ayrılmış bu sınıflama Hindistan'da "kast sistemi" olarak bilinmekte ve hala yaşamaktadır. Bu yedi sosyal sınıf günümüzde, Savunma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı, Tarım Hayvancılık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı olarak tanıdığımız devlet yapılanması ile korunmaktadır. )

13. Ve ışık saçan kandiller (peygamberler) bıraktık,

14. Sıkım zamanı gelenlerden, şırıl şırıl akan içecekler indirdik,

("Musırat": Sıkım zamanı gelmiş üzüm cinsi sulu meyveler. "Seccac": Şırıltı ile akan sıvı, dere.)

15. Onların tohumlarını çıkarıp fidanlar yetiştirmek,

("Habbe": Tane, tohum, ihtiyaç. "İhrac": Çıkarmak, dışarı atmak, istifade için ortaya çıkarmak. )

16. Ve sık ağaçlı bahçeler yaratmak için.

( Hayır, ne siz yanlış okudunuz ne ben uydurdum, kelimelerin verdiği anlam bu. Sizce bu işler insanın yaptığı işler değil mi?)

17. Şüphesiz ayırma günü belirlenmiş bir vakittir,

("Mikat": Bir iş için belirlenen yer ve zaman. )

18. Sur'a (suretlere, resimlere) üfürüldüğü gün grup grup gelirsiniz,

("Sur": Boynuzdan yapılan ve ses çıkaran boru. Buna İsrafil'in borusu da denir. Ayrıca suretin çoğulu yani suretler manasındadır. "Suret": Dıştan görünüş, yol, gidiş, hal. "Nefh": Üflemek, şişmek, kabarmak, değişmek. )

19. Gök (bilgelik) açılıp kapılar oluşmuş,

20. Dağlar (alimler, dinler) silinip hayal olmuş,

21. Şüphesiz cehennemse gözetleme yeri olmuştur,

("Mirsad": Gözetleme yeri, gözetleme aracı, suçluları gözetleyip duran, suçlular için hazır bekleyen, pusu. )

22. Azgınların sığınağı olarak,

23. Ve orada uzun zamanlar kalacaklar,

24. Orada ne bir gölge vardır, ne de serin bir içecek,

25. Sıcak ve irinli su dışında,

("Hamim": Kaynar su. "Gassak": Yaradan akan irinli su, pis kokan.

İrinli su din dilinde sık karşılaştığımız ve teşbih dediğimiz benzetme sanatıdır. Yara olmayan yerden irin akmaz ve yine herkes bilir ki en derin yara dil yarasıdır. Eğer birisini rencide edici, aşağılayıcı, iğneleyici sözlerle yaralarsanız, siz de aynı türden cevaplar alırsınız. İşte bu aldığınız cevaplar, açtığınız yaradan akan irin, ayetin söz ettiği irindir. İsra 17/53 ve Hac 22/24 ayetleri bu nedenle güzel sözlerle konuşmayı tavsiye eder. )

26. Yaptıklarının tam karşılığı olarak,

27. Çünkü onlar hesaba ihtimal vermemiş,

28. Söylediklerimizi yalan saymışlardı,

29. Biz ise yaptıkları her şeyi yazdık,

30. Artık tadın, size ancak azabı arttıracağız,

31. Şüphesiz koruyup korunanlar için kurtuluş var,

32. Bağlar bahçeler,

33. Göz kamaştıran genç eşler,

34. Ve dolu kadehler,

35. Orada boş söz işitmezler ve yalan da yoktur,

36. Rabbinden hesaba ödül olarak.

37. Rahman, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hiç sesini duymadıkları rabbidir,

( Kim bu Rahman, neden hiç kimse görmüyor ve sesini duymuyor? Bu konuda 112 İhlas suresi bazı şeyler söylüyor. ) 

38. Ruhun (ölümsüz nefesin) ve meleklerin (ölümsüz bilgelerin) ayağa kalktığı o gün Rahmanın izin verdiğinden başkası konuşamaz, konuşan da ancak doğruyu söyler,

39. O gün gerçektir, artık dileyen rabbine sığınır,

40. İşte sizi bu yakın azap günü ile uyarıyoruz, o gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve kâfirler (kalp körleri) şöyle diyecekler; Keşke bu günleri göreceğime toprak olaydım.
                                                                       
***


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder