İnsanla
görünen O İlah adına,
1. Yemin etme kıyamet (gelişme) gününe,
("Kıyam": Ayağa kalkma, güç kazanma, gelişme, güçlenme. )
("Kıyam": Ayağa kalkma, güç kazanma, gelişme, güçlenme. )
2. Ve
yemin etme pişmanlık duyacak nefse,
3. Yoksa
insan onun kemiklerini bir araya toplamamızın mümkün olmadığını mı sanıyor?
("Azm": Kemik, ululuk. "İzam": Azm'in çoğulu, kemikler, ululuklar. )
("Azm": Kemik, ululuk. "İzam": Azm'in çoğulu, kemikler, ululuklar. )
4.
Elbette onu parmak uçlarına kadar toplamaya gücümüz yeter,
5. Fakat
insan bu önünde durana inanamıyor,
6. Ne
zamanmış o kıyamet (gelişme) günü diyor,
7. Ama
gözler korkuyla kaydığında,
8. Ve
ay (din) kararıp,
9.
Güneşle (bilimle) ay (din) bir araya getirildiğinde,
10. O gün
insan kaçacak yer var mı diye aranır,
11. Fakat
hayır, kaçacak yer yoktur,
12. O gün
varılacak yer rabbinin huzurudur,
13. O gün
insana yaptığı yapmadığı ne varsa bildirilir,
14. Artık
insan kendi kendinin şahididir,
15.
İsterse binlerce mazeret göstersin,
16. Onu (kıyameti, gelişmeyi) kendi lisanına (Arapçaya) çevirmek için acele etme,
17.
Şüphesiz onun (kıyametin, gelişmenin) toplanması ve onun okunması bize ait,
18. Şu
halde biz onu okurken (geliştirirken) onun okunuşuna (gelişmesine) tabi ol,
19. Evet, şüphesiz onu (kıyameti, gelişmeyi) açıklamak bizim işimiz,
20. Ne var ki siz aksine acelesi olanı (dünyayı) seviyorsunuz da,
21. Ahireti (gelecek hayatı) göz ardı ediyorsunuz,
22.
Yüzler var ki o gün ışıl ışıl,
23.
Rablerine bakarlar,
24.
Yüzler de var ki kararır,
25. Anlar kendisini bekleyen büyük belayı.
26.
Şu halde dikkat edin, ne zaman ki can boğaza dayanır,
27.
Kurtaran yok mu denir,
28. Anlar
ayrılık vaktinin geldiğini,
29.
Bacaklar birbirine dolaşır,
30. İşte
o gün gidiş rabbinedir,
31. Eğer doğrulamamış ve doğru yola girmemişse,
32.
Aksine yalanlayıp yüz çevirmişse,
33. Ve kasıla kasıla kendi yandaşlarına gitmişse,
34. Vay
başına gelene,
35. Evet,
vay başına gelene.
36. Yoksa
insan başıboş bırakılacağını mı sanıyor?
37. O, akıtılan bir kaç damla döl değil miydi?
("Nutfe": Duru su, saf su, öz suyu. "Meni": Döl, erkek veya dişinin döl suyu. )
("Nutfe": Duru su, saf su, öz suyu. "Meni": Döl, erkek veya dişinin döl suyu. )
38. Sonra sevildi, sonra şekillendirildi ve sonra düzeltildi,
("Alak": Bir şeye ilgi duymak, alakadar olmak, aşk ve muhabbet hissi, sevgi, koyu kan pıhtısı. )
("Alak": Bir şeye ilgi duymak, alakadar olmak, aşk ve muhabbet hissi, sevgi, koyu kan pıhtısı. )
39. Sonra ondan erkekli dişili eşler oluşturuldu,
40. Tüm
bunları yapanın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder