70 MEARİC (Yükselişler)

İnsanla görünen O İlah adına,

1. Soran biri olacak azabı soruyor,

2. Kâfirleri (kalp körlerini) ondan kurtarabilecek yoktur,

3. Yükselişlerin sahibi O İlah'tandır,

4. Melekler (ölümsüz bilgeler) ve ruh (ölümsüz nefes) elli bin yıl süren bir günde yükselir ona,

("Mirac": Merdiven, basamak, derece, yükseliş. "Mearic": Miracın çoğulu, merdivenler, yükselişler. 

Kuran farklı zaman kavramları kullanır. Sonsuz anlamındaki "Ebed", çağ anlamındaki "Hin", zaman anlamındaki "Dehr" bunlardandır. Bunların dışında bir de gün kavramı kullanır ama kastettiği gün bizim günlerimize benzemez. Toplumların değişimini 1000 yıllık günlerle, dünyanın değişimini ise 50.000 yıllık günlerle değerlendirir. Bu ifade ışığında, iki günde yaratılan yedi göğün bize göre yüz bin yılda oluştuğu anlaşılır. Allah'ın yerleri ve gökleri bizim bildiğimiz 6 günde yaratmasının ayrı bir anlamı vardır. O anlamı Fussilet 41/9-12 ayetlerinde okuyabilirsiniz.)

5. Şu halde geniş ol ve sabret,

6. Onlar hiç ihtimal vermiyor ama,

7. Biz onu yakın görüyoruz,

8. O gün gök erimiş maden gibi kendini bırakır,

9. Dağlar (alimler, dinler) atılmış yüne döner,

10. Dost dostu sormaz,

11. Suçlular yüzleştirilince o gün isterler ki çocuklarını,

12. Karısını, kardeşlerini,

13. Tüm soyunu sopunu,

14. Hâttâ yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de tek kendini kurtarsın,

15. Ama ne mümkün, o alevli ateş,

16. O derileri yakıp kavuran,

17. Çağırır gerçeklere yüz çevireni,

18. Ve toplayıp biriktireni,

19. Şüphesiz insan bencil ve sabırsız yaratıldı,

20. Sıkıntıya düştüğünde yardım ister,

21. Bollukta bencil kesilir,

22. Ancak namaz kılanlar (dua edenler) hariç,

23. Onlar namazlarında (dualarında) devamlıdırlar,

24. Mallarında belli bir hak vardır,

25. Yoksul ve düşkünler için,

26. Onlar din (hesap) gününü tasdik eder (bilir),

27. Rablerinin azabından çekinirler,

28. Çünkü rabbinin azabından emin olunmaz,

29. Ve onlar cinselliklerini korurlar,

30. Ancak eşleri ve söz verip sahiplendikleri hariç, zira onlar için ayıplanmazlar,

( Kölelik Kuran'ın müteşabih dediği değişen eski hukuk kurallarındandır. 1215 yılında İngiltere'de Magna Carta bildirisi, 1776 yılında Amerikan bağımsızlık bildirisi ve 1789 yılında Fransız devrimini takiben, 1948 yılında Birleşmiş Milletler üyesi ulusların kabul ettiği "insan hakları evrensel beyannamesi" ile yürürlükten kaldırılmıştır. )

31. Bundan fazlasını isteyenler aşırı gidenlerdir,

32. Ancak, emanetlerine ve sözlerine sahip çıkanlar,

33. Şahitliklerinde (O İlah'a ve insana) sürekli olanlar,

34. Ve namazlarını (dualarını) koruyanlar,

35. İşte onlar cennetlerde ağırlanırlar,

36. O kâfirlere (kalp körlerine) ne oluyor ki sana doğru koşuyor,

37. Sağından solundan yaklaşıp etrafını sarıyorlar,

( Bu ayetleri alkışlanmayı seven siyasetçilere ve onları alkışlayanlara okumalı. )

38. Yoksa bununla cennete gireceklerini mi sanıyorlar?

39. Hayır boşuna, şüphesiz biz onları malum basit şeyden yarattık,

40. Artık yemin etme doğuların (iki doğu) ve batıların (iki batı) rabbine ki, elbette gücümüz yeter,

( Söz edilen doğular ve batılar için Rahman 55/17 ayetine bakabilirsiniz. )

41. Onların yerine daha iyilerini getirmeye, çünkü biz önüne geçilebilecek olanlardan değiliz,

42. Artık söz verilen güne kavuşuncaya kadar onları kendi hallerine bırak da eğlensinler,

43. O gün ölü bedenlerinden hızla çıkıp sanki bir hedefe yetişecekmiş gibi koşarlar,

("Cedes": Ceset, ölü beden. "Ecdas": Cedes'in çoğulu, cesetler, ölü bedenler. 

Gördüğünüz gibi toprak altındaki bir mezardan çıkış söz konusu değil. Çünkü ölümsüz olan varlığımız O İlah'ın kendinden üflediği ölümsüz nefestir ve yeniden var olmak için çürümüş eski bedenlerimize çok ihtiyacımız yoktur. Kuran'ın söz ettiği ölü bedenler, kendi nefsinin karanlığına gömülmüş insanlardır. )

44. Bakışları korku dolu bir endişe içinde, işte bu onlara vadedilen gündür.
                                                                     
***


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder