91 ŞEMS (Güneş / Bilgi) 92 LEYL 93 DUHA 94 İNŞİRAH

İnsanla görünen O İlah adına,

1. Bak güneşe (bilime) ve bak onun yükselişine,

2. Bak onu (bilimi) takip eden aya (dine),

3. Bak onu (bilimi) gösteren gündüze (bilgiye),

4. Bak onu (bilimi) örten geceye (cehalete),

5. Bak göğe (bilge meleklere) ve onu bina edene,

6. Bak yere (insanlara) ve yeri yaşanır hale getirene,

7. Bak nefse ve onu dengeye koyana,

("Sevva": Seviyelendiren, düzelten, dengeye koyan, doğruya götüren. )

8. Ve bak ona azgınlığı ilham edene (şeytan) ve koruyup korunmayı ilham edene ki (O İlah),

9. Onu arındıran kurtuluşa ermiş,

10. Onun aşırılığını görmezden gelen de kaybetmiştir.

11. Semud da aşırılığı sebebiyle isyan etmişti,

12. Onların en azgını öne atıldığında,

13. O İlah’ın elçisi onlara demişti ki; O İlah’ın dişi devesini sulayın,

( Bu ayet müteşabih, yani teşbih sanatı ile benzetme yapılan bir ayettir ve deve ile ilgisi yoktur. Neml 27/48 ayeti bu dişi devenin sürekli yeni kelimeler doğuran harf grupları olduğunu, harf gruplarının bu doğurganlık özelliğini ise deveye de isim olan Cemel, Cim, yani C harfinin temsil ettiğini anlatır. Harfler kelimeleri, kelimeler cümleleri, cümleler ise bilgiyi ve davranışı doğurur. Harfler doğru kullanıldığında cennet, cemal, cemil gibi güzel kelimeler ve cümleler, yanlış kullanıldığında ise cinnet, cinayet, ceset gibi kötü kelimeler ve cümleler doğar. Ayetteki "onu sulayın" ifadesi kelimelerin ve cümlelerin doğru kullanılması yönünde bir tavsiyedir. Araf 7/73, Hud 11/64 ve Şuara 26/158 ayetlerinde de söz edilir. 

Belki merak edersiniz; Harflerin doğurganlığı neden başka bir harf ile değil de Cemel/Cim/C harfi ile temsil ediliyor.? Eskiden uzun mesafeli taşımalarda deve en uygun taşıma aracıymış da onun için deve seçilmiş. Devenin uzun süreli yük taşıma özelliği ile harflerin uzun zamanın içinde anlam taşıma özelliği özdeşleştirilmiş. )

14. Ama Onu yalanladılar, sonra onu (deveyi, harfleri) boğazladılar (kötüye kullandılar). Derken suçları sebebiyle rableri onları kaplayıp yerle bir etti,

("Akar": Dehşetli olmak, yaralamak, boğazlamak. "Zenb": Suç, günah, kabahat. "Demdeme": Bir şeyi başka bir şeyle kapamak, örtmek. )

15. Ve hala da onların akıbetine uğramaktan korkulmuyor.


***


92 LEYL (Gece)

İnsanla görünen O İlah adına,

1. Bak gizleyen geceye (cehalete),

("Gaşş": Örtmek, gizlemek.)

2. Gösteren gündüze (bilgiye),

("Tecella": Görünmek, bilinmek.)

3. Erkek ve dişiyi yaratana,

4. İşte sizin işleriniz de böyle başka başkadır,

5. Artık kim karşılıksız verir ve koruyup korunursa,

6. Ve güzel olanı seçerse,

7. Onu kolaya koyacağız,

8. Ama kim cimrilik edip zenginlik taslar,

9. Ve güzel olanı reddederse,

10. Onu da zora koyacağız,

11. Ve düştüğünde malı fayda etmeyecek.

12. Şüphesiz bize düşen yol göstermek,

13. Şüphesiz geçmiş de gelecek de bizimdir,

14. İşte sizi gittikçe alevlenen ateşle uyarıyorum,

Nur 24/35 ayeti, bu ateşin insanlığın gittikçe artan gelişme hızı ve buna bağlı olarak gittikçe yaklaşan diriliş ve hesap günü olduğunu anlatır. )

15. Ona ancak azgınlar girer,

16. Onlar bu gerçeği yalan sayıp yüz çevirenlerdir,

17. Koruyup korunanlar ise ondan uzak tutulurlar,

18. Onlar malından verip arınan,

19. Ve iyiliklerine karşılık beklemeyenlerdir,

20. Onlar ancak yüce rablerinin yüzünü dilemişlerdi,

( O İlah'ın kim olduğunu anlayanlar, rabbin yüzünü dilemenin ne demek olduğunu da anlamışlardır. )

21. Ve yakında kendileri de hoşnut olacaklar.


***


93 DUHA (Açık ifade)

İnsanla görünen O İlah adına,

1. Şu çok açık ki,

("Duha": Yükselen gün, kuşluk vakti, açık ifade, beyan.)

2. Gece karardığında (vahiy kesildiğinde),

3. Rabbin seni terk etmedi, darılmadı da,

( Hz. Muhammet'in peygamberliğinin ilk bir iki yılında Mekke'de yaşanan ve Fetret-i vahiy olarak bilinen vahyin kesinti dönemi anlatılıyor. )
   
4. Muhakkak ki gelecek senin için geçmişten daha iyi olacak,

5. Yakında rabbin umduklarını verecek ve hoşnut olacaksın,

6. Seni güçsüz bulup korumadı mı?

("Yetim: Yalnız, güçsüz, çaresiz, babası ölen çocuk. )

7. Şaşkın halde bulup doğrultmadı mı?

8. Yok yoksul bulup arttırmadı mı?

9. Şu halde sen de çaresizi ezme,

10. Bir şeyler sorana kaba davranma,

11. Ve rabbinin nimetini (Kuran'ı) anlat.

***

94 İNŞİRAH (Ferahlama)

İnsanla görünen O İlah adına,

1. Ferahlatmadık mı daralan göğsünü?

2. Hafifletmedik mi üzerinden yükünü,

3. Belini büken o ağır yükü?

4. Yükseltmedik mi zikrini (ilmini)?

("Zikr": Zikir, anmak, hatırlamak, kalbe getirmek, kalbin ilmi. )

5. Şüphesiz her zorluğun yanında bir kolaylık vardır,

6. Gerçekten zorlukla kolaylık hep yan yanadır,

7. Şu halde bir işi bitirince bir diğerine koyul,

8. Ve ne istiyorsan rabbinden iste.

( İnsan anasından doğduğunda Allah'ı bilmez. Tek bildiği anası ve tek istediği onun süt veren memesidir. Biraz büyüyünce babasını tanıyıp ondan da bir şeyler ister. Sonra iş verenden iş, komşularından eş ister. Her şey yoluna girer gibi olunca da, tüm bunları bilmediği bir Allah'a mal eder ve kalbinde yaşayan O İlah'ı unutur gider. )
    
***


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder